Zilyedinin rızasıyla elden çıkan taşınır eşyalar üzerindeki ayni hakların tasarruf yetkisini haiz olmayan emin sıfatıyla zilyet tarafından geçerli şekilde devredebileceğini düzenleyen TMK md. 988 kuralının Karayolları Trafik Kanununa tâbi motorlu araçlar ile ilişkisinin öğretide ve özellikle yargı kararlarında sistematik bir şekilde ele alınmadığı görülmektedir. Öğretide genel bir ifade tarzıyla motorlu araçların tasarruf yetkisi bulunmayan emin sıfatıyla zilyetten kazanılamayacağı ifade edilmektedir. Bu noktada özellikle Yargıtay kararlarındaki tutarsızlıklar dikkat çekicidir. Kararlarına bakıldığında Yüksek Mahkemenin tescilli motorlu araçlar bakımından TMK md. 988’i uygulamamak, iyiniyetli kimseyi derhal malik kılmamak yönünde bir irade ortaya koyduğu; ancak bunu yaparken yeterli gerekçeyi tam olarak oluşturamadığı görülmektedir. Burada sorunun daha ziyade aracın rızayla elden çıkıp çıkmadığı ile sahte belgeler kullanılmak suretiyle iyiniyetli üçüncü kişilerle yapılan sözleşmelerin geçerli olup olmadıkları noktasında toplandığını söylemek mümkündür. İşbu çalışmada, motorlu araçlar üzerindeki mülkiyet hakkının devrine ilişkin özellik arz eden hususlar ana hatlarıyla açıklandıktan sonra bahse konu sorunlara ilişkin yargı kararları ve öğretideki görüşler ele alınarak motorlu araçların üzerindeki mülkiyet hakkının TMK md. 988 kapsamında kazanılıp kazanılamayacağı inceleme konusu edilecektir.
Emin Sıfatıyla Zilyet Motorlu Araç Rızayla Elden Çıkma Sahte Belge
It is observed that the relationship between Article 988 of the Turkish Civil Code (TCC)—which stipulates that movable property transferred with the consent of its possessor may be validly transferred by an entrusted possessor without the authority to dispose of real rights—and motor vehicles subject to the Road Traffic Act has not been systematically addressed in the doctrine or, in particular, in judicial decisions. In academic writings, it is generally stated in broad terms that motor vehicles cannot be acquired from an entrusted possessor without the power of disposition. At this point, the inconsistencies in the Court of Cassation’s decisions are particularly noteworthy. An examination of the decisions reveals that the High Court has adopted an approach whereby it refrains from applying Article 988 of the TCC to registered motor vehicles and avoids recognizing the immediate acquisition of ownership by bona fide third parties. However, it appears that the Court has not provided sufficient legal reasoning to justify this stance. The core of the issue seems to revolve around whether the vehicle was transferred voluntarily and whether contracts concluded with bona fide third parties based on forged documents can be deemed valid. In this study, after outlining the distinctive aspects concerning the transfer of ownership of motor vehicles, judicial decisions and doctrinal opinions on the aforementioned issues will be analyzed to examine whether ownership of motor vehicles can be acquired under Article 988 of the TCC.
Entrusted Possessor Voluntary Transfer of Possession Forged Document
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hukuk (Diğer) |
| Bölüm | ÖZEL HUKUK |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 8 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 8 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 18 Nisan 2025 |
| Kabul Tarihi | 1 Mayıs 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 75 |