Osmanlı Devletinde
Demokrasi Hareketleri
Yeni Osmanlılar adı verilen bir grup aydın,
devletin geleceği için meşrutiyete geçmenin
şart olduğunu düşünüyorlardı. Kendilerine
Sultan Abdülaziz, meşrutiyet yönetimine
geçmeye yanaşmıyordu. Mithat Paşa
ve Serasker Hüseyin Avni Paşa askeri
bir darbeyle onu tahtan indirdi.
Yerine V.Murat padişah oldu, 1876
Bir süre sonra Abdülaziz intihar süsü
verilen bir ölüme kurban gitti, 1876.
Sultan V.Murat ise psikolojik bir
hastalığının ortaya çıkması
sebebiyle 3 ay sonra tahtan indirildi.
Onun yerine II.Abdülhamit tahta
çıktı. Meşrutiyet yanlısı Mithat Paşa
da sadrazam yapıldı. 1876
Sultan II.Abdülhamit 1876 - 1909
33 yıl boyunca Osmanlı tahtında kaldı.
II. Abdülhamit ve I.Meşrutiyet
II.Abdülhamit’in tahta çıkışından bir süre sonra (1876) Kanun-u Esasî
ilan edildi. Batı tarzındaki ilk anayasamıza göre Osmanlı Devletinde
meşrutiyet yönetimine geçildi. Seçimler yapıldı, Meclis-i Meb’usân
toplandı. Bu döneme I.Meşrutiyet dönemi denilir.
Fakat I.Meşrutiyet devri çok kısa sürmüştür. 1877-78 Osmanlı-Rus
Savaşı’nda (93 Harbi) Osmanlı Devleti’nin uğradığı felaketi bahane eden
Sultan Abdülhamit anayasal yetkilerine dayanarak Meclis-i Meb’usân’ı
süresiz olarak tatil etti, 1878. Böylece I.Meşrutiyet dönemi sona erdi.
Zaten 93 Harbi’ndeki büyük bozgun yüzünden kimsenin meşrutiyeti
düşünecek hali yoktu. Osmanlı Devleti 1878 Berlin Antlaşmasıyla yeni ve
zorlu bir döneme girmişti. Balkanların büyük kısmında Türk egemenliği
sona ermiş bulunuyordu. II.Abdülhamit bundan sonra devleti tek başına
yönetmeyi tercih etti ve 30 yıl boyunca bütün yetkileri elinde tuttu.
Meclis-i Meb’usânMeclis-i Meb’usân
93 Harbinde Rusya karşısında büyük bir yenilgiye uğrayan Osmanlı
Devleti, İngiltere’den destek bulamayınca Almanya ile yakınlaşma
politikası izledi. Bu durum Almanya’nın da işine gelmekteydi. Çünkü
Almanya Osmanlı Devleti’nin geniş topraklarını sanayisi için
hammadde kaynağı olarak görüyordu.
Kayzer Wilhelm, Osmanlı ülkesine iki defa ziyarette bulundu.
Türk-Alman dostluğunun sembolü olarak Alman Çeşmesini hediye
getirmişti.
II.Abdülhamit’in devleti tek başına yönettiği 30 yıllık
döneme Osmanlı aydınları istibdat dönemi adını
vermişlerdir.
II.Abdülhamit, bu dönemde modern eğitim veren bir çok
okul açmış, demiryolu çalışmalarına ağırlık vermiş, orduyu
modernleştirmeye gayret etmiş fakat siyasî alanda müthiş
bir yasaklar düzenini uygulamıştır.
Onun devrinde meşrutiyet istemek çok büyük bir suç
sayılıyordu. Aydınlar gözetim altında tutuluyor,
gazetelerde padişah aleyhine en ufak bir imaya müsaade
edilmiyordu.
Bu sebeple aydınlar kendilerini büyük bir baskı altında
hissetmişlerdir. Abdülhamit’e müstebit, onun dönemine de
II. Abdülhamit ve I.Meşrutiyet
Avrupalılar,
çıkarlarına uygun
hareket etmeyen
II.Abdülhamit’i
Dünya
kamuoyuna kanlı
bir müstebit gibi
gösterirlerdi.
Halbuki devrinde
adlî idamlar bile
sınırlı olmuştur.
SORU:
II.Abdülhamit, kendi döneminde her türlü demokratikleşme
(meşrutiyet) isteğine niçin şiddetle karşı çıkmıştır?
Tartışınız.
SORU:
II.Abdülhamit kendisine muhalif aydınlara karşı ne gibi
yöntemler izlemiştir? Tartışınız.
II.Abdülhamit Dönemi
Fransa, Osmanlı toprağı olan Tunus’u işgal etti. (1881)
II. Abdülhamit Dönemi
İngiltere, Osmanlı’ya sadece
kağıt üzerinde de olsa bağlı
bir eyalet olan Mısır’ı işgal
etti. (1882)
Osmanlı Devleti hukuken
değilse de, fiilen bu durumu
kabullenmek zorunda kaldı.
II.Abdülhamit
Dönemi
Osmanlı Devleti iflasını açıklayarak borçlarını ödeyemeyecek durumda
olduğunu Batılı devletlere bildirdi. Osmanlı devlet kağıtlarına yatırım
yapan Avrupalı birçok kişi ve kurum da böylece batmış oluyordu.
Borçların yeniden yapılandırılması gündeme geldi. Osmanlı Devleti
alacaklılarla bir pazarlığa oturdu, mevcut borçların yarısı silinecekti, geri
kalan da taksitler halinde ödenecekti. Bu amaçla Düyûn-u Umumiye
İdaresi (Genel Borçlar İdaresi) kuruldu. Avrupalı devletlerin Osmanlı
Devleti’nden alacaklarını tahsil etmek için oluşturdukları bir kurumdur.
(1881) Şimdiki İstanbul Erkek Lisesi’nin binası bu kurumun genel
merkeziydi.
SORU: Düyûn-u Umumiye İdaresi’nin Osmanlı Devleti üzerindeki
etkilerini tartışınız.
II. Abdülhamit Dönemi
II.Abdülhamit dış politikada halifeliği etkin biçimde
kullandı.
Özellikle sömürgelerinde büyük oranda Müslüman
nüfus bulunan İngiltere’nin Osmanlı politikası
yönlendirmek amacıyla Halife’nin bu bölgelerdeki
etkisini arttırmak için çalıştı. Temsilcilikler açıldı,
Müslümanların kurumsal yapıları desteklendi.
İngiltere sömürgelerinde çıkabilecek
Müslüman isyanlarından endişe
ederek, onun zamanında Osmanlı
politikasını zaman zaman yumuşattı.
Aynı şekilde Rusya’ya bağlı Türkler
ve Orta Asya ile de irtibatlar
geliştirildi.
Doğu Rumeli’de (Filibe) Bulgaristan’a katılmak isteyen Bulgarlar
Osmanlı yönetimine isyan etti. Bulgar Prensliği doğu Rumeli
bölgesini ilhak etti, 1885.
İstanbul’da Ermenilerin çıkardığı olaylar, 1895 ve Ermeni
çetelerinin İstanbul’daki Osmanlı Bankası’nı basması, 1896.
Osmanlı-Yunan Savaşı (1897): Girit Rumlarının adayı
Yunanistan’a katmak için isyan etmesi yüzünden başlayan
savaşta Osmanlı Ordusu zaferler kazandı. Ancak büyük devletler
(Düvel-i Muazzama) devreye girdi ve Girit’te özerk bir yönetim
kuruldu.
Ermeni teröristler Yıldız Camiinde Cuma namazı kılan
II.Abdülhamit’e bombalı suikast düzenledi. 1905
Paris’te Jön Türkler 2. Kongrelerini yaptı. 1907
II. Abdülhamit Dönemi
Paris’te Jön Türk KongresiParis’te Jön Türk Kongresi
II.Abdülhamit’in devrinde ve daha önce açılan modern
okullarda okuyan gençler gizlice Avrupa’daki yayınları
takip ediyorlardı.
Aydınlar ve eğitimli gençler, özellikle Fransız İhtilali’nin
etkisinde kalarak Aydınlanma dönemindeki Volter,
Monteskiyö, Russo gibi felsefecilerin eserlerini okudular.
Memleketin kurtulması için çare olarak, anayasanın
yürürlüğe girmesini ve meşrutiyetin ilanını görüyorlardı.
Tıbbiye’de okuyan öğrencilerin gizlice kurduğu (1889)
İttihat ve Terakki Cemiyeti meşrutiyeti ilan etmeyi
amaçlıyordu.
II. Abdülhamit Dönemi
Enver Bey
sonradan paşa
Rus Çarı ile İngiliz Kraliçesi, Reval’de bir
görüşme yaparak Osmanlı politikasında
antlaşmaya vardı. Bu durum İTC
liderlerini telaşlandırdı, bir an önce
yönetime gelmek istiyorlardı.
İttihat Terakki Cemiyeti üyesi askerler
Rumeli’de isyan başlattı.
Enver ve Niyazi Beyler Resne’de dağa
çıkarak padişahtan meşrutiyeti ilan
etmesini istediler. Selânik ve Manastır’da
gösteriler yapılıyor, padişaha telgraflar
çekiliyordu.
Bu isyanlar ve uluslar arası baskı
sebebiyle Padişah II.Abdülhamit Kanûn-u
Esâsî’yi yürürlüğe koyduğunu ve
seçimlerin yapılacağını ilan etti. Böylece
Osmanlı Devleti, ikinci defa meşrutiyet
yönetimine geçmiş oluyordu.
II.Meşrutiyetin İlanı
23 Temmuz 1908
II.Meşrutiyet bu salonda ilan edildi.
(Yıldız
Sarayı)
Selanik’te Meşrutiyet
şenlikleri
Hürriyet - Musavat - Adalet
Yaşasın Kanun-u
Esasî
Osmanlı 19 yy
Rumeli ve İstanbul’da kitleler
Meşrutiyet’i sevinçle karşıladı.
Ancak Andolu’da böyle bir hava
yoktu.
II.Meşrutiyet’tin ilanından
hemen sonra Osmanlı
devleti yönetiminde bir
iktidar boşluğu oluştu.
Bu durumdan istifade eden:
Bulgaristan bağımsızlığını
ilan etti;
Avusturya Bosna-Hersek’i
ilhak etti;
Girit meclisi Girit adasının
Yunanistan’a bağlandığını
açıkladı.
Mebuslar Meclise gidiyor
Meclis-i Meb’ûsan 17 Aralık 1908 günü açıldı.
Meclis’te 142 Türk, 60 Arap, 25 Arnavut, 23 Rum,12 Ermeni,
5 Yahudi, 4 Bulgar, 3 Sırp, 1Ulah vekil bulunuyordu.
MECLİS-İ MEBUSÂN MARŞI
Osmanlılar bugün oldu muzaffer
Fethetti yeniden vatanı asker
Açtı mebuslara yolu süngüler
Yaşasın Niyazi yaşasın Enver
Gökyüzünde şühedânın hayali
Alkışlıyor sanki ruh-u Kemâl’i
Ah ölmeden görmeliydi bu hali
O kıymetli muhterem vatanperver
Al bayraklar bulutları sarıyor
Şenliğimiz âsumâna varıyor
Mazlumlara zalimler yalvarıyor
Hey Allahım bu nasıl rûz-i mahşer
Uyan Mithad uyan geldi zamanın
Tutsun dünyaları şöhret ve şanın
Sen bulun önünde şu mebusânın
Artık yaşa evlâdınla beraber
Meclis-i Mebusân Marşı,
II.Meşrutiyet ilan edildikten
sonra Samih Rifat Bey
tarafından yazılmış ve Zati
Bey tarafından bestelenerek
Meclis-i Mebusân’ın açılış
merasiminde bando
tarafından çalınıp
söylenmiştir.
Daha ilk kıtası
göstermektedir ki, yeni
açılan meclis ordu ve silah
gücüne dayanan İttihat ve
Terakki’nin elinde oyuncak
olacaktır.
Osmanlı 19 yy
13 Nisan 1909
İstanbul
Meşrutiyet’in ilanı sorunları çözmeyince, İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne
yönelik eleştiriler artmaya başladı. Halkta hoşnutsuzluk artıyordu. Girit,
Bulgaristan, Bosna-Hersek ve Arnavutluk kaybedilmişti. Bazı çevreler
sorunların kaynağı olarak meşrutiyeti göstermeye başladılar.
İTC’den ayrılan muhalif grup yeni bir parti kurdu: Ahrar Fırkası
İTC’ye sert eleştiriler yöneltiliyordu. Muhalefet dini duyguları da
kullanmaya başlamıştı. Volkan gazetesi yazarı Derviş Vahdetî ve
Serbestî gazetesi yazarı Hasan Fehmi yazılarında İttihatçılara ağır
eleştiriler yöneltiyordu. Kimliği belirsiz kişiler Hasan Fehmi’yi Galata
Köprüsü üzerinde öldürdü. Bu olay muhalefeti tepkilerini arttı.
Ve 13 Nisan 1909 günü İstanbul’da bir ayaklanma patladı. Avcı
Taburları adı verilen askeri birlikler ve medrese öğrencileri nümayişler
yapmaya başladı. Hükümetin istifası, meşrutiyetin kaldırılması
isteniyordu. İstanbul’da olaylar kontrolden çıkıyordu.
İstanbul’da meşrutiyet karşıtı bir ayaklanma başladı.
Avcı taburları ayaklandı, asi askerler Meclis-i Meb’usân’ı silah
kuvvetiyle kapattı. Bazı İttihatçı subaylar öldürüldü. Medrese
öğrencileri meşrutiyet karşıtı yürüyüşler yaptı.
31 Mart Olayı (13 Nisan 1909)
Osmanlı 19 yy
Osmanlı 19 yy
Osmanlı 19 yy
31 Mart İsyanı’ndan bir
süre sonra Selanik’ten
İstanbul’a gelen
Hareket Ordusu
ayaklanmayı bastırdı.
Hareket Ordusu’nun
komutanı İTC önde
gelenlerinden Mahmut
Şevket Paşa’ydı.
Hareket Ordusundan bir görüntü
Yüzbaşı Mustafa Kemal de
hareket ordusunun kurmay
başkanı olarak Selanik’ten
İstanbul’a gelmişti.
Hareket Ordusu İstanbul’da
Osmanlı 19 yy
Beyoğlu’nda İdam Sehpaları
31 Mart Olayında ayaklanmayı bastırmakta ihmal göstermekle
suçlanan Sultan II.Abdülhamit tahtan indirildi ve
Sultan Mehmet Reşat tahta çıkarıldı, 1909.
II.Abdülhamit’in hal’i kendisine haber verilirken
II.Abdülhamit tahttan
indirildikten sonra
Selanik’e sürgüne
gönderildi.
Balkan Savaşı’nda
Selanik Yunanistan’ın
eline geçince İstanbul’a
getirildi.
Devrik padişah 1918’de
Beylerbeyi Sarayı’nda
vefat etti.
Sultan Reşat
İttihatçıların tahta çıkardığı
V.Mehmet Reşat, tahta en
yaşlı çıkan padişahıdır.
65 yaşında padişah oldu.
Mevlevi tarikatına bağlı
dervişmeşrep bir adamdı.
Devlet yönetiminde hiç bir
inisiyatif kullanamamıştır.
31 Mart Olayından sonra, Mebuslar Meclisi, Kanûn-u
Esasî’de yaptığı bazı değişikliklerle padişahların
yetkilerini büyük oranda kısıtladı.
Trablusgarp Savaşı 1911-1912
İtalya - Osmanlı
Trablusgarp Savaşı
1911-12
Sömürgecilik yarışında geri kalan İtalya,
uzun zamandır Libya’yı gözüne kestirmişti.
Sonunda İtalya, Libya’yı (Trablusgarp)
işgal etmeye başladı. Trablusgarp, Bingazi
ve Derne’ye asker çıkardı.
Osmanlı devleti ordu gönderemediği
Trablusgarp’ta yerel kuvvetleri direnişe
geçirmekten başka çıkar yol bulamadı.
Trablusgarp’a kara yoluyla gizlice ulaşan vatansever
subaylar bölgedeki direnişi örgütlemekle görevliydiler.
Binbaşı Enver, Fethi ve Nuri Beyler ile Yüzbaşı
Mustafa Kemal ve Ali Beyler bu işle görevliydiler.
Trablusgarp’taki Osmanlı subayları yerel halkla işbirliği
yaparak İtalyanlara karşı büyük bir direniş başlattı.
Trablusgarb Savaşı 1911-
1912
Senûsî tarikatı Libya’da çok yaygındı. Subaylarımız,
Senûsilerle işbirliği yaparak İtalyanların Libya’nın iç
bölgelerine girmesine engel oldular.
1912 Nisan,Mayıs
Trablusgarb’da büyük direnişle karşılaşan İtalya, Rumların da
yardımıyla Oniki Ada’yı işgal etti, Çanakkale’yi bombaladı.
Uşi (Ouchy) Antlaşması Ekim 1912
İtalya ile Osmanlı Devleti arasında imzalandı.
Trablusgarp (Libya) İtalya’ya bırakıldı, Osmanlı Devleti’nin
Kuzey Afrika’daki son toprak parçası böylece elden çıkıyordu.
Oniki Ada, Balkan Savaşı bitene kadar geçici olarak İtalya’ya
bırakıldı. Ancak İtalya II.Dünya Savaşı sonuna kadar adalarda
kaldı.
Osmanlı Devleti, Trablusgarp’da geleceği olmayan bir direnişi
sürdürürken can evinde büyük bir yangın çıktı. Dört Balkan
devleti birleşerek Osmanlı ülkesine saldırıya geçti. Bu durum
karşısında İtalya’dan barış istemekten başka çare yoktu.
Facianın adı
BALKAN SAVAŞI
Balkan Harbi
öncesinde sınırlar
1908’deki Reval görüşmesinde İngizliz Kralı ve Rus Çarı’nın
Osmanlı konusunda antlaşması, Balkanlar’da Osmanlı aleyhine
bir hava doğurmuştu.
Trablusgarb Savaşı devam ederken Rusya, Osmanlı Devleti’nin
Balkanlardaki topraklarını Bulgaristan ve Sırbistan arasında
paylaştırdı. Bu ittifaka daha sonra Yunanistan ve Karadağ da
katılarak Balkan Birliği’ni ar.
Dört Balkan devleti (Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan,
Karadağ) Osmanlı Devleti’ne saldırdı. Birleşmelerinde kiliseler
meselesinin çözümlenmesi etkili olmuştur. Zaten Rusya
kiliselerin birleşmesi için uzun süreden beri çaba harcamıştı.
I.Balkan Savaşı Ekim,Kasım
1912
I.Balkan Savaşı Osmanlı için felaket oldu. Batı ordumuz
Kosova’da Sırplara mağlup oldu. Selanik Yunanlılara teslim
oldu. Ege adalarının tamamı Yunanlıların eline geçti. Bulgar
Ordusu Çatalca’ya kadar geldi.
Bulgarlarla Çatalca Ateşkesi imzalandı. Edirne’de ve Yanya’da
direnen ordularımızla bütün bağlantımız kesilmişti.
I.Balkan Savaşı
Balkan Savaşı sırasında Hamidiye
Zırhlısı’nın komutanı Rauf Orbay’dır.
Hamidiye
Zırhlısı
Balkan Savaşı’nda
yenilgimizin sebebi
Osmanlı Ordusu, Balkan devletlerinin
ordularından çok daha güçlüydü.
Fakat subaylarımız yıllardır siyasete
bulaşmış, İTC içinde politikayla meşgul
olmuşlardı.
Birbirini çekemeyen, emir komuta
zincirine riayet etmeyen komutanlarla
başarısızlığa mahkum olundu.
Nitekim çok kısa sürede bütün
Rumeli’yi düşmana teslim ederek
Balkan Savaşı’nda Mustafa Kemal Bey
I.Balkan Savaşı’ndaki büyük bozgun sebebiyle İttihat ve
Terakki Cemiyeti büyük prestij kaybına uğradı. Hükümet istifa
etmek zorunda kaldı.
Yeni kurulan hükümet ise, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın
desteklediği üyelerden oluştu.
Büyük devletler Balkanlar’daki karmaşaya el attı. Londra’da
bir konferans düzenleyerek barış görüşmelerini başlattılar.
I.Balkan Savaşı
Bâbıâli Baskını 23 Ocak 1913
Londra’da barış görüşmeleri devam ederken İstanbul’da da
iktidar kavgası vardı. İttihatçılar, Hürriyet ve İtilaf taraftarı yeni
hükümetin şartları ağır bir antlaşmaya razı olacağından
endişeliydiler.
İTC liderleri iktidara gelerek ve I.Balkan Savaşı’yla ortaya çıkan
durumu düzeltmeyi istiyorlardı. Bu sebeple tekrar harekete
geçtiler.
İTC hükümeti devirecekti!
Enver Bey, Bâbıâli’yi (hükümeti) basıyor... 23 Ocak
1913
Bâbıâli Baskını (Darbesi)
23 Ocak 1913
İTC lider kadrosundan Enver, Talat, Yakup Cemil
gibi bir grup silahşör Bâ bıâli’yi (başbakanlığı) bastı!
Hükümet toplantı halindeydi.
Harbiye Nazırı itiraz edecek oldu, derhal öldürüldü.
Sadrazam’a istifa dilekçesi yazdırıldı. Bu bir
hükümet darbesiydi!
Yeni hükümeti Mahmut Şevket Paşa kurdu.
Tarafsız gibi görünen ama İTC kontrolünde bir
hükümet kurulmuştu.
Fakat, Balkan faciası ortada duruyordu,
barış görüşmeleri devam etmekteydi.
Londra Antlaşması 30 Mayıs 1913
Londra’da, Balkan Devletleriyle Osmanlı arasındaki barış
görüşmeleri beş aydır devam etmekteydi.
Babıali baskınından sonra yeni hükümeti kuran Sadrazam
Mahmut Şevket Paşa, kötü bir barışa razı olmamaya
kararlıydı.
Fakat ordularımızın durumu kötüydü. Bulgarlar
Çatalca’daydı. Bir süre sonra Yanya ve Edirne de düşman
eline geçti.
Bulgarların Çatalca’yı da aşarak İstanbul’a yürümesinden
çekinen hükümet barış istedi. Artık felaket kabul edilmişti.
I.Balkan Savaşı sonunda imzalanan
Londra Antlaşması’na (30 Mayıs 1913) göre
Edirne ve Kırklareli Bulgaristan’a,
Selanik, Girit ve Güney Makedonya Yunanistan’a,
Orta ve Kuzey Makedonya Sırbistan’a veriliyordu.
Balkan Savaşı’ndaki korkunç yenilgi İTC’nin bütün saygınlığını
zedelemişti. Üstelik durumu düzeltmek için Bâbıâli baskınıyla
hükümeti devirmişler, fakat başarı kazanamamışlardı.
Sadrazam Mahmut Şevket Paşa, İTC muhaliflerinin
düzenlediği bir suikastla öldürüldü, 11 Haziran 1913.
Suikastın ertesi günü, cinayetle ilgili-ilgisiz 200’den fazla İTC
muhalifi Sinop’a sürgün edildi. Artık İttihat Terakki’nin mutlak
hakimiyeti ve şiddetli baskıyla ülkeyi idaresi başladı.
I.Balkan Savaşı sonunda,
Londra Antlaşması’yla belirlenen sınırlarımız
Londra Antlaşması’na göre Bulgaristan sınırımız
Midye-Enez hattına geriledi. Edirne bile elimizden çıkmıştı.
II.Balkan Savaşı
1913
I.Balkan Savaşından en kazançlı çıkan ülke
Bulgaristan olmuştu. Topraklarını çok büyüten
Bulgaristan’a karşı Yunanistan ve Sırbistan ittifakı
kuruldu.
Bulgaristan durumu tehlikeli görerek saldırıya geçince,
Yunan-Sırp ittifakına Romanya da katıldı.
Osmanlı Devleti de durumdan istifade etti. Enver Paşa,
Edirne ve Kırklareli üzerine yürüyerek illerimizi Bulgar
işgalinden kurtardı.
II.Balkan Savaşı sonunda:
Balkan devletleri kendi aralarında Bükreş Antlaşmasını
imzaladılar. Buna göre Yunanistan, Sırbistan ve Romanya
Bulgarların elindeki bir kısım toprakları aldılar.
Osmanlı Devleti ise Bulgaristan’la İstanbul Antlaşması’nı (1913)
imzalayarak Edirne’yi aldı, Meriç nehri iki devlet arasında sınır
kabul edildi.
Osmanlı Devleti ile Yunanistan ise Atina Ant. imzaladı. (1913)
Yahya, Selanik ve Girit Yunanlılar’a bırakıldı. Meriç nehri sınır
kabul edildi. Fakat adalar meselesi çözümlenemedi ve büyük
devletlerin kararına bırakıldı. Büyük devletler ise müthiş bir
haksızlık yaparak sadece Gökçeada, Bozcaada ve Meis
adasını Türkiye’ye bırakarak bütün Ege adalarını Yunanlılara
Balkan Savaşları
öncesinde sınırlar
Balkan Savaşları
sonunda sınırlar
(bizim için şimdiki
sınırların hemen hemen
aynısı)
Balkan Savaşları Sonunda:
Osmanlı Devleti, bütün Makedonya ve Batı Trakya’yı kaybetti.
Osmanlı’nın Balkanlar’daki varlığı Doğu Trakya ile sınırlı kaldı.
Ege adalarının tamamı elden çıktı. (İmroz ve Bozcaada hariç)
Arnavutluk Osmanlı Devleti’nden ayrılarak bağımsızlık ilan etti.
Osman Devleti’nin ne kadar güçsüz olduğu anlaşıldı.
İttihatçılar Babıali Baskını’yla yönetimi tamamen ele geçirdi.
İTC, orduda çok hızlı bir ıslahata girişti. Almanya’dan getirilen
subaylar da bu işte yoğun olarak görev aldı.
I.Dünya Savaşı konularına geçiniz…

More Related Content

PPT
Osmanli devleti,19yy,dagilma donemi
PPTX
Türk tari̇hi̇
PPTX
6. osmanli konu anlatimi
PPT
Osmanli DağıLma DöN.
PPT
DağıLma DöNemi Ve Islahatlar 8
PPT
www.kpss10.com
PPT
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
PPT
osmanlı gerileme dönemi
Osmanli devleti,19yy,dagilma donemi
Türk tari̇hi̇
6. osmanli konu anlatimi
Osmanli DağıLma DöN.
DağıLma DöNemi Ve Islahatlar 8
www.kpss10.com
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
osmanlı gerileme dönemi

What's hot (20)

PPTX
18. yüzyıl ıslahatları
PPT
Osmanli devleti,17yy,duraklama donemi
PPT
Islahat Hareketleri Lale Devri
PPTX
5. osmanli konu anlatimi
PPTX
7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprüler
PPT
LALE DEVRİ
DOC
Xix
PPT
20.YüZyıLıN BaşıNda Osmanlı Imp.
PPT
20.YüZyıLıN BaşıNda Osmanlı Imp.
PPTX
17. yüzyıl ıslahatları
PPT
PPT
1. DüNya SavaşI Cepheler
PPT
1.Kurtuluş Savaşı Cepheleri
PPT
Kurtulussavasindacepheler
PPT
20.YüZ. Osm. Ve 1.DüNya Sav.Slayt
PPT
1 Dunya Savasi Ndenleri
PPTX
Kurtuluş Savaşi
DOC
Inkilap Tarihi 1
PPT
Kurtuluş Savaşı Cepheler
PPT
1[1]. dunya savasi
18. yüzyıl ıslahatları
Osmanli devleti,17yy,duraklama donemi
Islahat Hareketleri Lale Devri
5. osmanli konu anlatimi
7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprüler
LALE DEVRİ
Xix
20.YüZyıLıN BaşıNda Osmanlı Imp.
20.YüZyıLıN BaşıNda Osmanlı Imp.
17. yüzyıl ıslahatları
1. DüNya SavaşI Cepheler
1.Kurtuluş Savaşı Cepheleri
Kurtulussavasindacepheler
20.YüZ. Osm. Ve 1.DüNya Sav.Slayt
1 Dunya Savasi Ndenleri
Kurtuluş Savaşi
Inkilap Tarihi 1
Kurtuluş Savaşı Cepheler
1[1]. dunya savasi
Ad

Similar to Osmanlı 19 yy (20)

PPTX
2. Meşrutiyet ve siyasi gelişmeler
PPTX
Alican emir 10 c 1147
PPSX
8.1.1 Uyanan Avrupa ve Sarsılan Osmanlı.ppsx
PPT
I. ve II. Meşrutiyet
PPTX
8.1.1 güçlü avrupanın doğuşu ve osmanlı devleti
PDF
30 Mart 2014'ü anlayabilmek için 10 sayfada Türkiye'nin son 100 yılı. Feroz A...
PDF
20. yüzyılda osmanlı devleti
PPTX
İnkılap Tarihi 20.YY' da Dünyanın durumu- Osmanlı dönemi fikir akımları-Şark ...
 
PPT
www.kpss10.com
PPT
www.kpss10.com
PPTX
Osmanlı Devleti ve Kültür
PPTX
11. cumhuriyet konu anlatimi
PPS
Siyasi alanda-yap-ink
PPTX
Mumcu bornova
DOC
Tarihte enler ve ilkler
PPTX
Osmanlicilik akimi
PPT
Misak ı Milli Den Tbmm Ye
PPTX
Ataturk ve cumhuriyetcilik dusuncesi
PPT
fatihsultanmehmet.ppt
PPT
Kolonyalizm-Postkolonyalizm Bağlamında Doğu-Batı İlişkisi
2. Meşrutiyet ve siyasi gelişmeler
Alican emir 10 c 1147
8.1.1 Uyanan Avrupa ve Sarsılan Osmanlı.ppsx
I. ve II. Meşrutiyet
8.1.1 güçlü avrupanın doğuşu ve osmanlı devleti
30 Mart 2014'ü anlayabilmek için 10 sayfada Türkiye'nin son 100 yılı. Feroz A...
20. yüzyılda osmanlı devleti
İnkılap Tarihi 20.YY' da Dünyanın durumu- Osmanlı dönemi fikir akımları-Şark ...
 
www.kpss10.com
www.kpss10.com
Osmanlı Devleti ve Kültür
11. cumhuriyet konu anlatimi
Siyasi alanda-yap-ink
Mumcu bornova
Tarihte enler ve ilkler
Osmanlicilik akimi
Misak ı Milli Den Tbmm Ye
Ataturk ve cumhuriyetcilik dusuncesi
fatihsultanmehmet.ppt
Kolonyalizm-Postkolonyalizm Bağlamında Doğu-Batı İlişkisi
Ad

Osmanlı 19 yy

  • 2. Yeni Osmanlılar adı verilen bir grup aydın, devletin geleceği için meşrutiyete geçmenin şart olduğunu düşünüyorlardı. Kendilerine
  • 3. Sultan Abdülaziz, meşrutiyet yönetimine geçmeye yanaşmıyordu. Mithat Paşa ve Serasker Hüseyin Avni Paşa askeri bir darbeyle onu tahtan indirdi. Yerine V.Murat padişah oldu, 1876 Bir süre sonra Abdülaziz intihar süsü verilen bir ölüme kurban gitti, 1876. Sultan V.Murat ise psikolojik bir hastalığının ortaya çıkması sebebiyle 3 ay sonra tahtan indirildi. Onun yerine II.Abdülhamit tahta çıktı. Meşrutiyet yanlısı Mithat Paşa da sadrazam yapıldı. 1876
  • 4. Sultan II.Abdülhamit 1876 - 1909 33 yıl boyunca Osmanlı tahtında kaldı.
  • 5. II. Abdülhamit ve I.Meşrutiyet II.Abdülhamit’in tahta çıkışından bir süre sonra (1876) Kanun-u Esasî ilan edildi. Batı tarzındaki ilk anayasamıza göre Osmanlı Devletinde meşrutiyet yönetimine geçildi. Seçimler yapıldı, Meclis-i Meb’usân toplandı. Bu döneme I.Meşrutiyet dönemi denilir. Fakat I.Meşrutiyet devri çok kısa sürmüştür. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nda (93 Harbi) Osmanlı Devleti’nin uğradığı felaketi bahane eden Sultan Abdülhamit anayasal yetkilerine dayanarak Meclis-i Meb’usân’ı süresiz olarak tatil etti, 1878. Böylece I.Meşrutiyet dönemi sona erdi. Zaten 93 Harbi’ndeki büyük bozgun yüzünden kimsenin meşrutiyeti düşünecek hali yoktu. Osmanlı Devleti 1878 Berlin Antlaşmasıyla yeni ve zorlu bir döneme girmişti. Balkanların büyük kısmında Türk egemenliği sona ermiş bulunuyordu. II.Abdülhamit bundan sonra devleti tek başına yönetmeyi tercih etti ve 30 yıl boyunca bütün yetkileri elinde tuttu.
  • 7. 93 Harbinde Rusya karşısında büyük bir yenilgiye uğrayan Osmanlı Devleti, İngiltere’den destek bulamayınca Almanya ile yakınlaşma politikası izledi. Bu durum Almanya’nın da işine gelmekteydi. Çünkü Almanya Osmanlı Devleti’nin geniş topraklarını sanayisi için hammadde kaynağı olarak görüyordu. Kayzer Wilhelm, Osmanlı ülkesine iki defa ziyarette bulundu. Türk-Alman dostluğunun sembolü olarak Alman Çeşmesini hediye getirmişti.
  • 8. II.Abdülhamit’in devleti tek başına yönettiği 30 yıllık döneme Osmanlı aydınları istibdat dönemi adını vermişlerdir. II.Abdülhamit, bu dönemde modern eğitim veren bir çok okul açmış, demiryolu çalışmalarına ağırlık vermiş, orduyu modernleştirmeye gayret etmiş fakat siyasî alanda müthiş bir yasaklar düzenini uygulamıştır. Onun devrinde meşrutiyet istemek çok büyük bir suç sayılıyordu. Aydınlar gözetim altında tutuluyor, gazetelerde padişah aleyhine en ufak bir imaya müsaade edilmiyordu. Bu sebeple aydınlar kendilerini büyük bir baskı altında hissetmişlerdir. Abdülhamit’e müstebit, onun dönemine de II. Abdülhamit ve I.Meşrutiyet
  • 9. Avrupalılar, çıkarlarına uygun hareket etmeyen II.Abdülhamit’i Dünya kamuoyuna kanlı bir müstebit gibi gösterirlerdi. Halbuki devrinde adlî idamlar bile sınırlı olmuştur.
  • 10. SORU: II.Abdülhamit, kendi döneminde her türlü demokratikleşme (meşrutiyet) isteğine niçin şiddetle karşı çıkmıştır? Tartışınız. SORU: II.Abdülhamit kendisine muhalif aydınlara karşı ne gibi yöntemler izlemiştir? Tartışınız. II.Abdülhamit Dönemi
  • 11. Fransa, Osmanlı toprağı olan Tunus’u işgal etti. (1881) II. Abdülhamit Dönemi
  • 12. İngiltere, Osmanlı’ya sadece kağıt üzerinde de olsa bağlı bir eyalet olan Mısır’ı işgal etti. (1882) Osmanlı Devleti hukuken değilse de, fiilen bu durumu kabullenmek zorunda kaldı. II.Abdülhamit Dönemi
  • 13. Osmanlı Devleti iflasını açıklayarak borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunu Batılı devletlere bildirdi. Osmanlı devlet kağıtlarına yatırım yapan Avrupalı birçok kişi ve kurum da böylece batmış oluyordu. Borçların yeniden yapılandırılması gündeme geldi. Osmanlı Devleti alacaklılarla bir pazarlığa oturdu, mevcut borçların yarısı silinecekti, geri kalan da taksitler halinde ödenecekti. Bu amaçla Düyûn-u Umumiye İdaresi (Genel Borçlar İdaresi) kuruldu. Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti’nden alacaklarını tahsil etmek için oluşturdukları bir kurumdur. (1881) Şimdiki İstanbul Erkek Lisesi’nin binası bu kurumun genel merkeziydi. SORU: Düyûn-u Umumiye İdaresi’nin Osmanlı Devleti üzerindeki etkilerini tartışınız. II. Abdülhamit Dönemi
  • 14. II.Abdülhamit dış politikada halifeliği etkin biçimde kullandı. Özellikle sömürgelerinde büyük oranda Müslüman nüfus bulunan İngiltere’nin Osmanlı politikası yönlendirmek amacıyla Halife’nin bu bölgelerdeki etkisini arttırmak için çalıştı. Temsilcilikler açıldı, Müslümanların kurumsal yapıları desteklendi. İngiltere sömürgelerinde çıkabilecek Müslüman isyanlarından endişe ederek, onun zamanında Osmanlı politikasını zaman zaman yumuşattı. Aynı şekilde Rusya’ya bağlı Türkler ve Orta Asya ile de irtibatlar geliştirildi.
  • 15. Doğu Rumeli’de (Filibe) Bulgaristan’a katılmak isteyen Bulgarlar Osmanlı yönetimine isyan etti. Bulgar Prensliği doğu Rumeli bölgesini ilhak etti, 1885. İstanbul’da Ermenilerin çıkardığı olaylar, 1895 ve Ermeni çetelerinin İstanbul’daki Osmanlı Bankası’nı basması, 1896. Osmanlı-Yunan Savaşı (1897): Girit Rumlarının adayı Yunanistan’a katmak için isyan etmesi yüzünden başlayan savaşta Osmanlı Ordusu zaferler kazandı. Ancak büyük devletler (Düvel-i Muazzama) devreye girdi ve Girit’te özerk bir yönetim kuruldu. Ermeni teröristler Yıldız Camiinde Cuma namazı kılan II.Abdülhamit’e bombalı suikast düzenledi. 1905 Paris’te Jön Türkler 2. Kongrelerini yaptı. 1907 II. Abdülhamit Dönemi
  • 16. Paris’te Jön Türk KongresiParis’te Jön Türk Kongresi
  • 17. II.Abdülhamit’in devrinde ve daha önce açılan modern okullarda okuyan gençler gizlice Avrupa’daki yayınları takip ediyorlardı. Aydınlar ve eğitimli gençler, özellikle Fransız İhtilali’nin etkisinde kalarak Aydınlanma dönemindeki Volter, Monteskiyö, Russo gibi felsefecilerin eserlerini okudular. Memleketin kurtulması için çare olarak, anayasanın yürürlüğe girmesini ve meşrutiyetin ilanını görüyorlardı. Tıbbiye’de okuyan öğrencilerin gizlice kurduğu (1889) İttihat ve Terakki Cemiyeti meşrutiyeti ilan etmeyi amaçlıyordu. II. Abdülhamit Dönemi
  • 19. Rus Çarı ile İngiliz Kraliçesi, Reval’de bir görüşme yaparak Osmanlı politikasında antlaşmaya vardı. Bu durum İTC liderlerini telaşlandırdı, bir an önce yönetime gelmek istiyorlardı. İttihat Terakki Cemiyeti üyesi askerler Rumeli’de isyan başlattı. Enver ve Niyazi Beyler Resne’de dağa çıkarak padişahtan meşrutiyeti ilan etmesini istediler. Selânik ve Manastır’da gösteriler yapılıyor, padişaha telgraflar çekiliyordu. Bu isyanlar ve uluslar arası baskı sebebiyle Padişah II.Abdülhamit Kanûn-u Esâsî’yi yürürlüğe koyduğunu ve seçimlerin yapılacağını ilan etti. Böylece Osmanlı Devleti, ikinci defa meşrutiyet yönetimine geçmiş oluyordu. II.Meşrutiyetin İlanı 23 Temmuz 1908
  • 20. II.Meşrutiyet bu salonda ilan edildi. (Yıldız Sarayı)
  • 22. Hürriyet - Musavat - Adalet Yaşasın Kanun-u Esasî
  • 24. Rumeli ve İstanbul’da kitleler Meşrutiyet’i sevinçle karşıladı. Ancak Andolu’da böyle bir hava yoktu.
  • 25. II.Meşrutiyet’tin ilanından hemen sonra Osmanlı devleti yönetiminde bir iktidar boşluğu oluştu. Bu durumdan istifade eden: Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti; Avusturya Bosna-Hersek’i ilhak etti; Girit meclisi Girit adasının Yunanistan’a bağlandığını açıkladı.
  • 26. Mebuslar Meclise gidiyor Meclis-i Meb’ûsan 17 Aralık 1908 günü açıldı. Meclis’te 142 Türk, 60 Arap, 25 Arnavut, 23 Rum,12 Ermeni, 5 Yahudi, 4 Bulgar, 3 Sırp, 1Ulah vekil bulunuyordu.
  • 27. MECLİS-İ MEBUSÂN MARŞI Osmanlılar bugün oldu muzaffer Fethetti yeniden vatanı asker Açtı mebuslara yolu süngüler Yaşasın Niyazi yaşasın Enver Gökyüzünde şühedânın hayali Alkışlıyor sanki ruh-u Kemâl’i Ah ölmeden görmeliydi bu hali O kıymetli muhterem vatanperver Al bayraklar bulutları sarıyor Şenliğimiz âsumâna varıyor Mazlumlara zalimler yalvarıyor Hey Allahım bu nasıl rûz-i mahşer Uyan Mithad uyan geldi zamanın Tutsun dünyaları şöhret ve şanın Sen bulun önünde şu mebusânın Artık yaşa evlâdınla beraber Meclis-i Mebusân Marşı, II.Meşrutiyet ilan edildikten sonra Samih Rifat Bey tarafından yazılmış ve Zati Bey tarafından bestelenerek Meclis-i Mebusân’ın açılış merasiminde bando tarafından çalınıp söylenmiştir. Daha ilk kıtası göstermektedir ki, yeni açılan meclis ordu ve silah gücüne dayanan İttihat ve Terakki’nin elinde oyuncak olacaktır.
  • 30. Meşrutiyet’in ilanı sorunları çözmeyince, İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne yönelik eleştiriler artmaya başladı. Halkta hoşnutsuzluk artıyordu. Girit, Bulgaristan, Bosna-Hersek ve Arnavutluk kaybedilmişti. Bazı çevreler sorunların kaynağı olarak meşrutiyeti göstermeye başladılar. İTC’den ayrılan muhalif grup yeni bir parti kurdu: Ahrar Fırkası İTC’ye sert eleştiriler yöneltiliyordu. Muhalefet dini duyguları da kullanmaya başlamıştı. Volkan gazetesi yazarı Derviş Vahdetî ve Serbestî gazetesi yazarı Hasan Fehmi yazılarında İttihatçılara ağır eleştiriler yöneltiyordu. Kimliği belirsiz kişiler Hasan Fehmi’yi Galata Köprüsü üzerinde öldürdü. Bu olay muhalefeti tepkilerini arttı. Ve 13 Nisan 1909 günü İstanbul’da bir ayaklanma patladı. Avcı Taburları adı verilen askeri birlikler ve medrese öğrencileri nümayişler yapmaya başladı. Hükümetin istifası, meşrutiyetin kaldırılması isteniyordu. İstanbul’da olaylar kontrolden çıkıyordu.
  • 31. İstanbul’da meşrutiyet karşıtı bir ayaklanma başladı. Avcı taburları ayaklandı, asi askerler Meclis-i Meb’usân’ı silah kuvvetiyle kapattı. Bazı İttihatçı subaylar öldürüldü. Medrese öğrencileri meşrutiyet karşıtı yürüyüşler yaptı. 31 Mart Olayı (13 Nisan 1909)
  • 35. 31 Mart İsyanı’ndan bir süre sonra Selanik’ten İstanbul’a gelen Hareket Ordusu ayaklanmayı bastırdı. Hareket Ordusu’nun komutanı İTC önde gelenlerinden Mahmut Şevket Paşa’ydı.
  • 37. Yüzbaşı Mustafa Kemal de hareket ordusunun kurmay başkanı olarak Selanik’ten İstanbul’a gelmişti.
  • 41. 31 Mart Olayında ayaklanmayı bastırmakta ihmal göstermekle suçlanan Sultan II.Abdülhamit tahtan indirildi ve Sultan Mehmet Reşat tahta çıkarıldı, 1909. II.Abdülhamit’in hal’i kendisine haber verilirken
  • 42. II.Abdülhamit tahttan indirildikten sonra Selanik’e sürgüne gönderildi. Balkan Savaşı’nda Selanik Yunanistan’ın eline geçince İstanbul’a getirildi. Devrik padişah 1918’de Beylerbeyi Sarayı’nda vefat etti.
  • 43. Sultan Reşat İttihatçıların tahta çıkardığı V.Mehmet Reşat, tahta en yaşlı çıkan padişahıdır. 65 yaşında padişah oldu. Mevlevi tarikatına bağlı dervişmeşrep bir adamdı. Devlet yönetiminde hiç bir inisiyatif kullanamamıştır.
  • 44. 31 Mart Olayından sonra, Mebuslar Meclisi, Kanûn-u Esasî’de yaptığı bazı değişikliklerle padişahların yetkilerini büyük oranda kısıtladı.
  • 46. Trablusgarp Savaşı 1911-12 Sömürgecilik yarışında geri kalan İtalya, uzun zamandır Libya’yı gözüne kestirmişti. Sonunda İtalya, Libya’yı (Trablusgarp) işgal etmeye başladı. Trablusgarp, Bingazi ve Derne’ye asker çıkardı. Osmanlı devleti ordu gönderemediği Trablusgarp’ta yerel kuvvetleri direnişe geçirmekten başka çıkar yol bulamadı.
  • 47. Trablusgarp’a kara yoluyla gizlice ulaşan vatansever subaylar bölgedeki direnişi örgütlemekle görevliydiler. Binbaşı Enver, Fethi ve Nuri Beyler ile Yüzbaşı Mustafa Kemal ve Ali Beyler bu işle görevliydiler.
  • 48. Trablusgarp’taki Osmanlı subayları yerel halkla işbirliği yaparak İtalyanlara karşı büyük bir direniş başlattı.
  • 49. Trablusgarb Savaşı 1911- 1912 Senûsî tarikatı Libya’da çok yaygındı. Subaylarımız, Senûsilerle işbirliği yaparak İtalyanların Libya’nın iç bölgelerine girmesine engel oldular.
  • 50. 1912 Nisan,Mayıs Trablusgarb’da büyük direnişle karşılaşan İtalya, Rumların da yardımıyla Oniki Ada’yı işgal etti, Çanakkale’yi bombaladı.
  • 51. Uşi (Ouchy) Antlaşması Ekim 1912 İtalya ile Osmanlı Devleti arasında imzalandı. Trablusgarp (Libya) İtalya’ya bırakıldı, Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son toprak parçası böylece elden çıkıyordu. Oniki Ada, Balkan Savaşı bitene kadar geçici olarak İtalya’ya bırakıldı. Ancak İtalya II.Dünya Savaşı sonuna kadar adalarda kaldı. Osmanlı Devleti, Trablusgarp’da geleceği olmayan bir direnişi sürdürürken can evinde büyük bir yangın çıktı. Dört Balkan devleti birleşerek Osmanlı ülkesine saldırıya geçti. Bu durum karşısında İtalya’dan barış istemekten başka çare yoktu.
  • 54. 1908’deki Reval görüşmesinde İngizliz Kralı ve Rus Çarı’nın Osmanlı konusunda antlaşması, Balkanlar’da Osmanlı aleyhine bir hava doğurmuştu. Trablusgarb Savaşı devam ederken Rusya, Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki topraklarını Bulgaristan ve Sırbistan arasında paylaştırdı. Bu ittifaka daha sonra Yunanistan ve Karadağ da katılarak Balkan Birliği’ni ar. Dört Balkan devleti (Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ) Osmanlı Devleti’ne saldırdı. Birleşmelerinde kiliseler meselesinin çözümlenmesi etkili olmuştur. Zaten Rusya kiliselerin birleşmesi için uzun süreden beri çaba harcamıştı. I.Balkan Savaşı Ekim,Kasım 1912
  • 55. I.Balkan Savaşı Osmanlı için felaket oldu. Batı ordumuz Kosova’da Sırplara mağlup oldu. Selanik Yunanlılara teslim oldu. Ege adalarının tamamı Yunanlıların eline geçti. Bulgar Ordusu Çatalca’ya kadar geldi. Bulgarlarla Çatalca Ateşkesi imzalandı. Edirne’de ve Yanya’da direnen ordularımızla bütün bağlantımız kesilmişti. I.Balkan Savaşı
  • 56. Balkan Savaşı sırasında Hamidiye Zırhlısı’nın komutanı Rauf Orbay’dır. Hamidiye Zırhlısı
  • 57. Balkan Savaşı’nda yenilgimizin sebebi Osmanlı Ordusu, Balkan devletlerinin ordularından çok daha güçlüydü. Fakat subaylarımız yıllardır siyasete bulaşmış, İTC içinde politikayla meşgul olmuşlardı. Birbirini çekemeyen, emir komuta zincirine riayet etmeyen komutanlarla başarısızlığa mahkum olundu. Nitekim çok kısa sürede bütün Rumeli’yi düşmana teslim ederek
  • 59. I.Balkan Savaşı’ndaki büyük bozgun sebebiyle İttihat ve Terakki Cemiyeti büyük prestij kaybına uğradı. Hükümet istifa etmek zorunda kaldı. Yeni kurulan hükümet ise, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın desteklediği üyelerden oluştu. Büyük devletler Balkanlar’daki karmaşaya el attı. Londra’da bir konferans düzenleyerek barış görüşmelerini başlattılar. I.Balkan Savaşı
  • 60. Bâbıâli Baskını 23 Ocak 1913 Londra’da barış görüşmeleri devam ederken İstanbul’da da iktidar kavgası vardı. İttihatçılar, Hürriyet ve İtilaf taraftarı yeni hükümetin şartları ağır bir antlaşmaya razı olacağından endişeliydiler. İTC liderleri iktidara gelerek ve I.Balkan Savaşı’yla ortaya çıkan durumu düzeltmeyi istiyorlardı. Bu sebeple tekrar harekete geçtiler. İTC hükümeti devirecekti!
  • 61. Enver Bey, Bâbıâli’yi (hükümeti) basıyor... 23 Ocak 1913
  • 62. Bâbıâli Baskını (Darbesi) 23 Ocak 1913 İTC lider kadrosundan Enver, Talat, Yakup Cemil gibi bir grup silahşör Bâ bıâli’yi (başbakanlığı) bastı! Hükümet toplantı halindeydi. Harbiye Nazırı itiraz edecek oldu, derhal öldürüldü. Sadrazam’a istifa dilekçesi yazdırıldı. Bu bir hükümet darbesiydi! Yeni hükümeti Mahmut Şevket Paşa kurdu. Tarafsız gibi görünen ama İTC kontrolünde bir hükümet kurulmuştu. Fakat, Balkan faciası ortada duruyordu, barış görüşmeleri devam etmekteydi.
  • 63. Londra Antlaşması 30 Mayıs 1913 Londra’da, Balkan Devletleriyle Osmanlı arasındaki barış görüşmeleri beş aydır devam etmekteydi. Babıali baskınından sonra yeni hükümeti kuran Sadrazam Mahmut Şevket Paşa, kötü bir barışa razı olmamaya kararlıydı. Fakat ordularımızın durumu kötüydü. Bulgarlar Çatalca’daydı. Bir süre sonra Yanya ve Edirne de düşman eline geçti. Bulgarların Çatalca’yı da aşarak İstanbul’a yürümesinden çekinen hükümet barış istedi. Artık felaket kabul edilmişti.
  • 64. I.Balkan Savaşı sonunda imzalanan Londra Antlaşması’na (30 Mayıs 1913) göre Edirne ve Kırklareli Bulgaristan’a, Selanik, Girit ve Güney Makedonya Yunanistan’a, Orta ve Kuzey Makedonya Sırbistan’a veriliyordu.
  • 65. Balkan Savaşı’ndaki korkunç yenilgi İTC’nin bütün saygınlığını zedelemişti. Üstelik durumu düzeltmek için Bâbıâli baskınıyla hükümeti devirmişler, fakat başarı kazanamamışlardı. Sadrazam Mahmut Şevket Paşa, İTC muhaliflerinin düzenlediği bir suikastla öldürüldü, 11 Haziran 1913. Suikastın ertesi günü, cinayetle ilgili-ilgisiz 200’den fazla İTC muhalifi Sinop’a sürgün edildi. Artık İttihat Terakki’nin mutlak hakimiyeti ve şiddetli baskıyla ülkeyi idaresi başladı.
  • 66. I.Balkan Savaşı sonunda, Londra Antlaşması’yla belirlenen sınırlarımız
  • 67. Londra Antlaşması’na göre Bulgaristan sınırımız Midye-Enez hattına geriledi. Edirne bile elimizden çıkmıştı.
  • 68. II.Balkan Savaşı 1913 I.Balkan Savaşından en kazançlı çıkan ülke Bulgaristan olmuştu. Topraklarını çok büyüten Bulgaristan’a karşı Yunanistan ve Sırbistan ittifakı kuruldu. Bulgaristan durumu tehlikeli görerek saldırıya geçince, Yunan-Sırp ittifakına Romanya da katıldı. Osmanlı Devleti de durumdan istifade etti. Enver Paşa, Edirne ve Kırklareli üzerine yürüyerek illerimizi Bulgar işgalinden kurtardı.
  • 69. II.Balkan Savaşı sonunda: Balkan devletleri kendi aralarında Bükreş Antlaşmasını imzaladılar. Buna göre Yunanistan, Sırbistan ve Romanya Bulgarların elindeki bir kısım toprakları aldılar. Osmanlı Devleti ise Bulgaristan’la İstanbul Antlaşması’nı (1913) imzalayarak Edirne’yi aldı, Meriç nehri iki devlet arasında sınır kabul edildi. Osmanlı Devleti ile Yunanistan ise Atina Ant. imzaladı. (1913) Yahya, Selanik ve Girit Yunanlılar’a bırakıldı. Meriç nehri sınır kabul edildi. Fakat adalar meselesi çözümlenemedi ve büyük devletlerin kararına bırakıldı. Büyük devletler ise müthiş bir haksızlık yaparak sadece Gökçeada, Bozcaada ve Meis adasını Türkiye’ye bırakarak bütün Ege adalarını Yunanlılara
  • 70. Balkan Savaşları öncesinde sınırlar Balkan Savaşları sonunda sınırlar (bizim için şimdiki sınırların hemen hemen aynısı)
  • 71. Balkan Savaşları Sonunda: Osmanlı Devleti, bütün Makedonya ve Batı Trakya’yı kaybetti. Osmanlı’nın Balkanlar’daki varlığı Doğu Trakya ile sınırlı kaldı. Ege adalarının tamamı elden çıktı. (İmroz ve Bozcaada hariç) Arnavutluk Osmanlı Devleti’nden ayrılarak bağımsızlık ilan etti. Osman Devleti’nin ne kadar güçsüz olduğu anlaşıldı. İttihatçılar Babıali Baskını’yla yönetimi tamamen ele geçirdi. İTC, orduda çok hızlı bir ıslahata girişti. Almanya’dan getirilen subaylar da bu işte yoğun olarak görev aldı.